23–25 Temmuz 2025 tarihleri arasında Tayland’ın başkenti Bangkok, arama motoru dünyasının nabzını tutan önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı: Search Central Live Deep Dive Asia Pacific 2025. Google’ın doğrudan organize ettiği bu üç günlük etkinlik, birçok profesyoneli bir araya getirdi.
Etkinlik boyunca arama sistemlerinin temel yapı taşları olan tarama (crawling), dizine ekleme (indexing) ve sonuç sunumu (serving) başlıkları derinlemesine ele alındı. Google’ın arama mühendisleri; yapay zekânın arama üzerindeki etkisinden yeni API duyurularına, içerik kalitesi değerlendirmelerinden yapılandırılmış veriye kadar pek çok konuda ilk ağızdan bilgiler paylaştı.
1. Gün: Tarama Süreci ve AI Çağında İçeriğin Yeni Yeri
Google Search Central APAC 2025’in ilk günü, arama motorlarının temel taşı olan tarama süreci (crawling) üzerine odaklandı. Gün boyunca yapılan sunumlarda, özellikle yapay zekâ destekli özelliklerin Googlebot’un tarama davranışları üzerindeki etkisi, içerik üretiminde insan merkezliliğin önemi ve yeni nesil kullanıcı alışkanlıklarının SEO üzerindeki yansımaları ele alındı.
Arama Artık Farklı Başlıyor: Gen Z ve Yeni Kullanıcı Alışkanlıkları
Etkinliğin açılış konuşmasını Google’ın Güneydoğu Asya ve Güney Asya Frontier Pazarlama Direktörü Mike Jittivanich yaptı. Konuşmasında, aramanın artık geri dönülmez şekilde değiştiğini ve bu dönüşümün üç ana dinamik tarafından tetiklendiğini vurguladı:
- Yapay zekâdaki devrim (mobilin ve sosyal medyanın etkisine benzer ölçekte),
- Kullanıcı davranışlarındaki dönüşüm (hız, konuşma dili, çoklu modalite),
- Yeni kuşakların arama davranışı (özellikle Z kuşağının metin yerine görsel, sesli veya AI tabanlı giriş yöntemlerini tercih etmesi).
Özellikle Google Lens kullanımının bir yılda %65 artmış olması ve bu aramaların %20’sinin ticari niyet taşıması dikkat çeken veriler arasında yer aldı. Ayrıca Z kuşağının yaklaşık %10’u geleneksel arama kutusuna yazı yazmak yerine “Circle to Search” gibi yapay zekâ tabanlı deneyimlerle aramaya başlıyor. Bu, SEO’nun artık sadece metin değil; görsel, sesli ve çoklu ortamlı (multimodal) içeriklere de odaklanması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
İnsan Merkezli İçeriğin Önemi Yeniden Vurgulandı
Günün bir diğer öne çıkan başlığı ise içerik üretimi üzerineydi. Sunumlarda Google’ın algoritmalarının, hâlâ en çok insanlar tarafından insanlar için yazılmış, doğal dil kalıplarını taşıyan içerikleri ödüllendirdiği tekrar vurgulandı. Özellikle şu mesaj çok netti:
“Google’ın algoritmaları, indeksin en kaliteli içeriğiyle eğitiliyor – bu içerik açıkça insan yapımıdır.” – Gary Illyes
Bu nedenle yapay zekâ ile üretilmiş içerikler, hâlâ indeksin belirli bir alanında yer alıyor ancak Google sıralama sistemleri, esas olarak doğal, özgün ve bilgi verici içeriklere odaklanıyor. AI destekli içerikler hâlâ görmezden gelinmiyor ancak öncelik verilmediği açıkça belirtildi.
Crawl Budget ve Tarama Stratejileri
Tarama süreciyle ilgili teknik bilgiler de paylaşıldı. Googlebot’un bir siteyi ne kadar hızlı ve ne sıklıkta taradığını belirleyen crawl budget (tarama bütçesi), iki ana unsurdan oluşuyor:
- Crawl rate limit: Google’ın teknik olarak ne kadar hızlı tarayabileceği,
- Crawl demand: Google’ın ne kadar taramak istediği.
Eğer bir sitede çok fazla kırık link (404 hatası) varsa ya da sunucu yavaşsa Googlebot daha yavaş hareket etmeye başlıyor. Bu da içeriğin geç dizine eklenmesine veya hiç eklenmemesine yol açabiliyor.
Özellikle 5xx hatalarının crawl budget’ı doğrudan etkilediği, buna karşın 4xx hatalarının yalnızca planlamayı etkilediği belirtildi. Bu farkın anlaşılması, teknik SEO açısından kritik.
Yapay Zekâ, Tarama Sürecinin Neresinde?
Yapay zekâ, artık sadece arama sonuçlarını değil; tarama ve dizine ekleme süreçlerini de etkiliyor. Googlebot’un davranışları, AI destekli arama özelliklerine (AI Overviews, AI Mode gibi) uyumlu hale getiriliyor. Örneğin:
- AI özellikleri için tarama sıklığı artmış durumda.
- Ancak bu artış, sıralamayı doğrudan etkilemiyor. Tarama sıklığı ile sıralama arasında birebir bir ilişki yok.
Ayrıca Googlebot tarafından yapılan tarama sürecinde klasik adımlar hâlâ geçerli: HTML ayrıştırma, render etme, deduplikasyon ve spam tespiti. Ancak bu süreçlerin arkasındaki karar mekanizmaları artık daha çok BERT, MUM ve benzeri büyük dil modelleri (LLM) ile destekleniyor. Yani, arama sisteminin hem yüzü hem de altyapısı değişiyor.
2. Gün: Dizine Ekleme, Linklerin Rolü ve Google Trends API Duyurusu
Etkinliğin ikinci günü, dizine ekleme (indexing) sürecine derinlemesine bir bakışla başladı. Google mühendisleri; bir sayfanın Google tarafından nasıl işlendiğini, hangi sinyallerin dikkate alındığını, yapılandırılmış verinin etkilerini ve AI ile üretilen görsellerin sıralamaya etkisini tüm şeffaflığıyla paylaştı. Ayrıca günün en dikkat çekici gelişmesi olan Google Trends API (Alpha) duyurusu da bu oturumda yapıldı.
Google HTML’i Nasıl Anlar? Adım Adım İşleme Süreci
Cherry Prommawin, sunumunda Google’ın bir sayfayı nasıl “okuduğunu” ayrıntılarıyla anlattı. Bir sayfa dizine eklenmeden önce şu aşamalardan geçiyor:
- HTML ayrıştırması (parsing): Sayfa DOM’a dönüştürülüyor. Başlıklar, menüler ve içerik blokları ayrıştırılıyor.
- Render ve JavaScript yürütme: Sayfanın tüm görsel ve interaktif içeriği işleniyor.
- Deduplikasyon: Benzer içerikler gruplanıyor, canonical ve yönlendirme kontrolleri yapılıyor.
- Özellik çıkarımı (feature extraction): Yapılandırılmış veriler, görseller, videolar gibi medya ögeleri tanımlanıyor.
- Sinyal çıkarımı: Bağlantılar, içerik yoğunluğu, kelime yerleşimi gibi sıralama sinyalleri hesaplanıyor.
Bu sürecin sonunda, Google sayfanın ne hakkında olduğunu anlamaya ve buna göre dizine ekleyip eklememeye karar veriyor.
Bağlantılar (Links): Hâlâ Önemli Ama Nasıl?
Etkinlikte “Bağlantılar öldü mü?” tartışmasına da net bir yanıt geldi. Cherry Prommawin, açıkça şunu söyledi:
“Bağlantılar hâlâ internetin temel yapı taşıdır. Keşif, yapılandırma ve sıralama için kullanılıyor.”
Google hâlâ iç ve dış bağlantıları tarayarak site yapısını anlıyor, yeni sayfaları keşfediyor ve bağlantılar üzerinden güven sinyalleri oluşturuyor. Ancak bağlantının sayısı değil, kalitesi ve bağlamsallığı daha fazla önem taşıyor.
Schema Markup: Azı Karar, Çoğu Yük
Gary Illyes, yapılandırılmış verinin (schema markup) arama sistemlerindeki rolünü açıklarken şu noktaya vurgu yaptı:
- Schema, sıralama faktörü değildir.
- Ancak içerik ile entiteler arasındaki ilişkiyi anlamaya yardımcı olur.
- Aşırı veya gereksiz schema kullanımı fayda sağlamaz.
Bu nedenle schema uygularken dikkatli olmak, sadece gerçekten gerekli alanlarda kullanmak gerekiyor.
Google Görsellerin Kaynağına Bakmıyor: AI ya da İnsan Fark Etmiyor
Ian Huang, yapay zekâ ile üretilmiş görsellerin SEO üzerindeki etkisini net bir şekilde açıkladı:
“Görsel, mesajınızı doğru iletiyorsa kaynağı önemli değil.”
Yani görselin AI ile mi yoksa insan eliyle mi üretildiği, Google için kritik değil. Önemli olan; içeriği tamamlaması, kullanıcıya fayda sağlaması ve büyük bir hata içermemesi. Ufak kusurlar, özellikle görsel bir “prop” görevi görüyorsa sıralama açısından olumsuz etki yaratmıyor.
Ancak Huang, bu görsellerin yayına alınmadan önce kısa bir insan kontrolünden geçmesi gerektiğini de ekledi. Markanın güvenilirliği için bu adım kritik.
Geotargeting: Bölgesel İçerik Nasıl Sunulmalı?
Cherry Prommawin ayrıca jeo-hedefleme (geotargeting) konusunda da önemli ipuçları verdi. Aynı içeriği farklı ülkelere yönelik olarak sunmak isteyen sitelerin:
- Farklı ccTLD uzantıları (.tr, .sg, .au gibi),
- hreflang etiketleri ile açık dil-bölge tanımı,
- Sunucu lokasyonu, yerel para birimi, dil gibi sinyaller,
- Gerçekten yerelleştirilmiş içerik kullanmaları gerektiği vurgulandı.
Sadece teknik sinyaller yeterli değil; her ülke için kültüre ve kullanıcı niyetine uygun içerik sunmak, başarıyı belirliyor.
Spam ve Düşük Kaliteli İçerikler: SpamBrain Sahada
Gary Illyes’in açıklamasına göre, Google’ın spam tespiti için kullandığı LLM tabanlı sistem SpamBrain, her gün yaklaşık 40 milyar spam sayfayı tanımlıyor. Özellikle düşük kaliteli, kopya içerikler, boşa sayfa şişirmeler ve politikayı ihlal eden yapılar dizine alınmadan eleniyor.
Ayrıca E-E-A-T’in (Deneyim, Uzmanlık, Otorite, Güven) bir index sinyali olmadığını yeniden vurgulandı.
Günün En Büyük Duyurusu: Google Trends API (Alpha)
Günün sonunda, Daniel Waisberg ve Hadas Jacobi tarafından yapılan bir duyuru büyük ilgi gördü: Google Trends API artık alfa sürümde kullanıma açılıyor. Bu yeni API ile:
- Arama hacimleri, ölçeklenmiş ve kıyaslanabilir biçimde sunulacak,
- 5 yıllık tarihsel veri sağlanacak,
- Sorgular arasında geçiş yaptıkça veri yeniden kalibre edilmeyecek,
- Bölgesel ve alt bölgesel kırılımlar mümkün olacak,
- Zaman ölçeklemesi haftalık, aylık, yıllık bazda esnek şekilde yapılabilecek.
Bu özellikler sayesinde SEO uzmanları, trend analizlerini çok daha programatik ve detaylı bir şekilde yapabilecek.
3. Gün: Sorgu Anlamlandırma, İçerik Kalitesi ve Google’ın Kalite Algoritması
Google Search Central Live APAC 2025’in son günü, bir arama sorgusunun kullanıcının ekranına gelene kadar geçtiği tüm süreçleri odağına aldı. Bu süreçte özellikle Google’ın sorguları nasıl anladığı, içerik kalitesini nasıl değerlendirdiği ve yapılandırılmış verilerin arama sonuçlarındaki yeri gibi önemli konular detaylarıyla ele alındı.
Google Sorguyu Nasıl Anlıyor?
Etkinliğin bu oturumunda Cherry Prommawin, bir kullanıcının yazdığı veya söylediği sorgunun Google tarafından nasıl çözümlendiğini detaylıca anlattı. Bu süreçte birkaç temel adım var:
- Segmentasyon: Özellikle Çince ve Japonca gibi boşluk içermeyen dillerde, Google önce kelimelerin nerede başlayıp nerede bittiğini “öğreniyor”. Bu adım, sadece bazı dillerde uygulanıyor.
- Stopword filtreleme: “the”, “in”, “of” gibi anlamsız kelimeler sorgudan çıkarılıyor ama eğer “The Lord of the Rings” gibi bir varlık söz konusuysa bu kelimeler korunuyor.
- Eşanlamlı genişletme: Google, sorgunun olası anlamlarını da kapsamak adına eşanlamlı kelimeleri dahil ediyor. Bu eşanlamlılık klasik sözlük mantığında değil; bağlama göre öğrenilmiş, yani kullanıcıların davranışlarıyla şekillenmiş.
Örneğin, “car hire” ile “rental car” aramalarına benzer sonuçlar geliyorsa bu iki terim “sibling” (kardeş) olarak kabul ediliyor. Bu sayede kullanıcı farklı kelimeler kullansa da niyet aynıysa aynı içeriğe ulaşması sağlanıyor.
İçerik Kalitesi: Google Neye Kaliteli Diyor?
Alfin Hotario Ho, Google’ın içerik kalitesini nasıl değerlendirdiğine dair kapsamlı bir çerçeve sundu. Ho’ya göre, Google kaliteyi tek bir sinyal üzerinden değil; aşağıdaki temel başlıklar altında değerlendiriyor:
- İnsan öncelikli içerik: İçeriğin amacı arama motorunu değil, kullanıcıyı tatmin etmek olmalı.
- Uzmanlık ve deneyim: İçerik sahiplenilmeli, yazarı ya da markası belli olmalı.
- Sunum ve üretim kalitesi: Yazım hatalarından arındırılmış, iyi yapılandırılmış, net bir dil kullanılmalı.
- Doğruluk: Bilgiler güncel, kanıtlı ve genel uzman görüşleriyle çelişmeyen nitelikte olmalı.
- Özgünlük: Sadece var olanı tekrar etmek değil, özgün analiz, ilk elden deneyim ya da yeni veri sunmak da kalite göstergesidir.
Google bu kalite anlayışını Quality Rater Guidelines adlı rehberinde detaylıca tanımlar. Bu rehber doğrudan sıralama sistemlerini etkilemese de algoritmaların çıktılarının doğru olup olmadığını test etmek için kullanılır.
Kalite Güncellemeleri Neden Yapılıyor?
Ho’nun sunumunda bir başka önemli başlık da Google’ın neden sık sık algoritma güncellemeleri yaptığı konusuydu. Üç temel neden sıralandı:
- Yeni içerik formatlarını desteklemek: Kullanıcılar artık kısa videolar, interaktif görseller gibi farklı formatlar istiyor. Google da buna göre arama sonuçlarını yeniden şekillendiriyor.
- Daha iyi içerikleri öne çıkarmak: İnternet büyüyor, konular doygunlaşıyor. Google, gerçek anlamda değerli içeriği bulup öne çıkarmak için sürekli güncelleniyor.
- Düşük kaliteli içerikle savaşmak: Spam içerikler ya da sistemin açıklarını kullanan sayfalar için hedefli algoritmalar devreye sokuluyor.
Sonuç olarak Google Search Central APAC 2025, aramanın artık eski kurallarla yönetilmediğini açıkça ortaya koydu. Bir sayfanın taranması, dizine eklenmesi ve kullanıcının karşısına sunulması, bugün çok daha karmaşık, çok daha anlam odaklı bir sistemin parçaları hâline geldi. Google artık sadece sayfadaki kelimeleri değil; içerik bağlamını, kullanıcı niyetini, teknik altyapıyı ve güven faktörlerini birlikte değerlendiriyor.
Kaynakça
Taylor, D. (2025, July 23). Google Search Central APAC 2025: Everything From Day 1. Search Engine Journal. https://www.searchenginejournal.com/google-search-central-apac-2025-everything-day-one/551634/
Taylor, D. (2025, July 24). Google Search Central APAC 2025: Everything From Day 2. Search Engine Journal. https://www.searchenginejournal.com/google-search-central-apac-2025-everything-from-day-two/551941/
Taylor, D. (2025, July 25). Google Search Central APAC 2025: Everything From Day 3. Search Engine Journal. https://www.searchenginejournal.com/google-search-central-apac-2025-everything-from-day-three/552074/